Bu yazımızı okurken, özel müziğini de dinlemenizi tavsiye ederiz…  On the Road Again

Ali Adnan AKGÜNDÜZ

Bir zamanlar kraldı onlar… Özellikle 1950-1960’lı yılların vazgeçilmeziydi onlar.

Sahiplerinin gururla övündüğü, izleyenlerin içini çekip, hayran gözlerle izlediği pahalı oyuncaklardı onlar..

Önlerine kırmızı-beyaz kurdelalar ile bağlanan bebekler gibi, hem bebek hemde gelindi onlar.. Erkek olmanın ilk adımına atan çocukların sünnet arabası..

Büyük işadamlarının makam arabası oldular. Bazen insanları hastahanelere yetiştiren cankurtaran, bazen de son yolculuklarında cenaze arabası.

O yılların Türk filmlerinin en cafcaflı sahnelerindeydi onlar. Ayhan Işık koşarak kapısını açar, Belgin Doruk’da bir edayla inerdi bu otomobillerden. Şoför Nebahat’ın Sadri Alışık’ında vazgeçilmeziydi onlar.
Sonrasında şehir içlerinde dolmuş oldular. Bahçeli-Emek, Cebeci-Dörtyol…

Sonrasında da teker teker hurdacıların yolunu tuttular…

Bugünlerde ise klasik diyorlar onlara. Onlar ise yorgunda olsa, bitkin de olsa “Biz hala kralız” diyorlar.