Serkan Akgündüz
Türk kültür dünyasının ilk ve en önemli eseri hiç şüphesiz Kutadgu Bilig’dir. Türklerin İslâmiyet’i kabulünden sonra kendisinden önce bu ve buna benzer bir eser yokken her dizesinde bilgelik, derin bir felsefe ve yaşam tecrübesi yatan başka bir kültür ve eser bulunmamaktadır. Dünya tarihinde hiçbir devlet ve kültür yoktur ki sadece bir alanda yükselişe geçsin bir alanda kendini dünyaya; diğer medeniyetlere kabul ettirsin. Buna çok önemli tarihi bir örnektir Karahanlı Devleti (840-1212). İslâmiyet’i resmi olarak kabul eden ilk Türk Devletidir. Karahanlılar da , İslâmiyet ile Türk kültürünün tasavvufi ilk bileşenlerinin muhteşem örneklerini görmekteyiz. Bu dönemde imar hareketine girişen Karahanlılar, Buhara, Semerkant, Farab,Balasagun, Taşkent gibi kentleri birer kültür merkezi haline getirmişler; bu kentlerde Farabi, İbni Sina,Kaşgarlı Mahmut,Uluğ Bey, Ahmet Yesevi gibi bugüne bile ışık tutan değerleri yetiştirmişlerdir. İşte böyle bir atmosferde 1017 yılında Balasagunda doğdu Balasagunlu Yusuf. Anlaşıldığı kadarıyla Arap, Fars,İbrani dil ve edebiyatı, felsefe, tarih, matematik, astronomi, tıp alanlarında eğitim görmüş, toplumsal ve siyasal yaşam konusunda gözlemlerde bulunmuş, deneyim kazanmış biridir. Balasagun’da yazmaya başladığı eserini 1070 yılında Kaşgar’da tamalamış ve Karahanlı hükümdarlarından Tabgaç Uluğ Buğra Karahan’a sunmuştur.
Kutadgu Bilig “ mutluluk veren bilgi ” anlamına gelir. Yusuf Has Hacip bu eserinde birey ve toplumların hem dünyada hem de ahrette mutlu olmaları için nelere dikkat etmeleri devlet adamlarının nasıl bir siyaset tarzı izlemeleri gerektiğini kendi bakış açısıyla dile getirir. Bu yönüyle bir çeşit “siyasetname” olan eser, didaktik(öğretici) bir eserdir.
Eser dört kavram üzerine kurulmuş bu kavramlar dört kişi ile canlandırılmış, verilmek istene mesaj bu şekilde somutlaştırılmıştır. Kavramların kişiler aracılığıyla anlatılması eserin alegorik yönünü ortaya koyar. Kutadgu Bilig, bu kişilerin karşılıklı konuşmaları üzerine kurulmuş bir şiirdir.
Karakterin adı Karakterin eserdeki konumu Karakterin temsil ettiği kavram
Kün Togdı Hükümdar Adalet-doğru kanun
Ay Toldı Vezir Mutluluk
Ögdülmiş Vezirin oğlu Akıl
Odgurmuş Vezirin oğlunun arkadaşı Hayatın sonu-kanaat
Kutadgu Bilig. 11’i giriş, 74’ü asıl 3’ü de bitiş olmak üzere 74 bölümden oluşmuştur. 6645 beyittir. Kaside biçiminde yazılan bitiş bölümünü ve eserin kimi yerlerinde kullanılan 173 dörtlüğü dışta tutarsak “ Kutadgu Bilig”in mesnevi nazım biçimiyle yazıldığını söyleyebiliriz. Eserin tek bir nazım biçimiyle oluşturulmayıp birden çok şiir biçimiyle düzenlenmesi ve eserde İslâm kültür ve medeniyetinin klasik dilleri olan Arapça ve Farsçadan alınmış sözcüklere yer verilmesi Kutadgu Bilig’in bir geçiş dönemi eseri olmasının sonucudur.
Aruz ölçüsüyle yazılan “ Kutadgu Bilig”, didaktik olmasının yanında dil ve anlatım özellikleri yönüyle de dikkate değer bir eserdir.
“ Kutadgu Bilig” Türk kültürü ve dil açısından önemli olmasının nedenlerinden biri de Türk atasözlerine ve bilgece sözlere yer verilmesidir. Fakat bunlar orijinal şekilleriyle kullanılmamış, şiirin ölçüsüne ve şairin dili kullanma biçimine bağlı olarak manzum şekilde ifade edilmiştir. Bu tür sözleri üç ana başlık altında inceleyebiliriz:
- ATASÖZLERİ
Bunlar eserde şu adlarla anılmaktadır: avıçga sözi( yaşlı insan sözü, atasözü), öglüg sözi( akıllı kişi sözü), ukuşlug sözi( anlayışlı kişi sözi), karı sözi ( yaşlı insan sözi)
Ukuş körki til ol bu til körki söz Aklın sözü dildir,dilin süsü söz
Kişi körki yüz ol bu yüz körki köz İnsanın süsü yüzdür, yüzün süsü de göz
- BİLGE SÖZÜ
Bunlar için eserde “ Biliglig sözi ” kullanılmıştır.
Buşı bolsa yalnuk biligisiz bolur İnsan kızarsa bilgisiz duruma düşer,
Kalı övke kelse ukuşsuz kılur Eğer öfke gelirse o onu akılsıza çevirir
- ŞAİR SÖZÜ
Eserde bu tür sözler için “ şair sözi” ifadesi geçmektedir.
Bilig kıymetini biliglig bilir Bilginin değerini bilgin bilir.
Ukuşka ağırlıkbiligdin kelir Anlayışa saygı bilgiden gelir.
“ Kutadgu Bilig” Hakaniye (Karahanlı) Türkçesiyle yazılmıştır. Karahanlı Türkçesi eserlerinin bir kısmı Uygur alfabesiyle bir kısmı da Arap alfabesiyle yazılmıştır. Nitekim bugün elimizde bulunan “ Kutadgu Bilig”’lerin yazma nüshalarından ikisi Arap, biri de Uygur alfabesiyle yazılmıştır. Bunlardan hiçbiri Yusuf Has Hâcip’in yazdığı orijinal “ Kutadgu Bilig” değildir. Bugün elimizdeki“ Kutadgu Bilig”ler asıl nüshadan değil, eserin kopyalarından yapılan kopyalardır.
Sonuç olarak “ Kutadgu Bilig” İslâmiyet’e Türk kültürünün engin hoşgörü, sevgi boyutlarıyla bakan ve değerlendiren çok önemli bir kilometre taşıdır. Türk düşünce hayatının dine, hayata ve insana bakış açısının çok önemli bir çıkış noktasıdır Kutadgu Bilig. Yüzyıllar öncesinden bugüne seslenen kutlu bir çığlıktır Kutadgu Bilig…
Yorum Yazılmamış