Bu yazımızı okurken, özel müziğini de dinlemenizi tavsiye ederiz…  

Ses Klibi: Bu ses klibini oynatabilmek için Adobe Flash Player (Version 9 veya üzeri) gereklidir. Güncel versionu indirmek için buraya tıkla Ayrıca tarayıcında JavaScript açık olmalıdır.

İffet DİLER

Değdi saçlarıma bahar gülleri
Nazende sevgilim yâdıma düştün
Sevenin bahtına bir güzel düşer
Sen de tek sevgilim aklıma düştün
Nazende sevgilim yâdıma düştün

Nereye gitseniz görürsünüz onları. Sarışın, kumral veya karaşın fark etmez. Kimi toprağa benzetir kimi hırçın denizlere. Hayatın kendi oldukları kadar güçlü ve kırılgandırlar. Çelişkileri içinde “kadınlar”. Yılın bir günü “emekçi” kadınlara…Abla, kardeş, sevgili, yorgun, çekingen, düş gezgini, aşık ve aşk yine onlara aittir. İyi de erkekler bu fotoğrafın neresinde diye tahminde bulunmaksa dileğiniz hazırlanın. Çünkü içinizde bir erkek var. Yüreğinizin kıyıcığında. Çocuğunuz, babanız, sevgiliniz, eşiniz, çapkınlığınız, geçmişiniz, acınız… şiddetle yaşatılan… hiç değmeden sevildiğinizi sandığınız. Gerçek olanı tanıyınca da duvarların birbiri üstüne yıkıldığı fotoğraflar. Hastalıkla oradan oraya dönmeleriniz, içten içe şaşkınlıklar ve daha fazlası.

Kapıyı açan olmalı dedi arkadaşım sonra sustu. Yakınımda yandığım uzak yolun kıyısındakini düşündü gözlerim. Durdum. Boynumdaki anahtar sarsıldı. Kapıyı açan olmalı diye yineledi ses. Dışarıdaydım hayata aldı.

Ağlayarak uyanıyor… Penceredeki serçelere kırıntılar koyuyor şimdilerde. Bir yudum su armağan ediyor ona. Yazamadığı mektuplar kadar yalnızlaşıyor birden. Utanıyor sonraları böyle düşünmek vefasızlığın adresi. Kalk taşın oradan. Elleri, ayakları su içinde. Saçları taş olan sen bilmelisin hürmet kadim dostların puludur. Sevgili, anne, çocuk, ablasın. Özlemek hünerdir tel kırma gibi. Özle kavuşmaların sürprizlerle dolsun.

Gözlerim yoldadır, kulağım seste
Ben seni unutmam en son nefeste
Ey ceylan bakışlım, ey boyu beste
Gurbette sevgilim aklıma düştün
Nazende sevgilim yâdıma düştün

Kadın elleri okşuyor İzmir’i. Fuar fuar olalı bu kadar kadını bir arada görmemiştir…Muziplik içinde sözcükleri. O koca hangarın arasında dokuz metrekarelik odaya dünyayı çağırdılar. İnce tüller bitkin bedenlerin ağrısını alıyor. Tığlar, şişler..yünler, şallar, keçeler, oyalar, keseler, hasır, kilim, karanfil kokuları…Çanlar ( bu sözcüğü okuduğunda güleceksin ..kahkahalar atasın) ziller, kalabalık yetmiyor adeta. Sorarsa söylersin ondan geliyor. Hatırladıkça içimdeki beni diniyor sıkıntılarım. Bitmedi diyorum..bitmedi..sevgi, çocukluk, oyunlar, türkü..bitmedi..Fuarın başında kavak yelleri, çuha çiçekleri, sümbüller…Bayındır’dan gelen domates salçaları güneşin emeği.

Sensiz dağ yoluna çıktım bu seher
Öksüz kumru gibi güller lâleler
“Sen niye yalnızsın?” sordular eller
Gurbette sevgilim aklıma düştün
Nazende sevgilim yâdıma düştün

6. Mart cumartesi günü açıldı sürgüler… Panolara bebeklikler asıldı. Birinde “evin reisi sevgidir” yazıyor. Diğer sokaktan demli çay kokuları geliyor. Un kurabiyesi yanında sarmalar, haşhaşlı kekler, tatlılar… Poğaçakadınlar hamur içinde bıraktılar yolluğun üstünü. Silip süpüren olmadı. Saçlarından beyaz düştü kederi dağılmadı. Uzun yılların öfkesi, mutsuzluğu çekip gitmedi aklından. Kızı, oğlu, gelini, evdeki eksik, her şey bekliyor onu. Sıcacık omuz dokunuşları hariç. Sevgiyi karşısındakine anlatmak dilbaz gülüşün. Şarkıyı okumak bile adını söylemeye bırakıyor zamanı.

Alaçatı’dan zeytin getirse, bulgur pişse Tokat mutfağında..gözlemenin haberi bulsa yolunu, birileri çay demlese elli kuruşa. Kadınlar kazakların yanına resimler eklese. Tabloların kıyıcığına düşse varak çerçeveler. Ayşe hanım iğne oyalarına tütün sıkıştırsa korkar mı soğuk. Öfke, dayak biter mi gördüğünde gelinlik giymiş kızını. Yutkunur mu ağızlar sohbetlerini. Ölçer tartar mı birileri sabahları rahat kalkmak için yataklarından.

Döndü, dokundu, saçlarını okşadı Basmanedeki tren garının. Sabah geçerken lokomotifin çığlığını duymayı bekledi. Yoktu. Çiğli’den rüzgâr getirir belki dedi. Güvercinler kaçıştı. Kahramanlarda arka sokaklardan birinde kavga başladı. Koltuklar, perdeler uçuştu pencerelerinden. Sonra keman çalmaya başladı. En oynak notasından tutundu nefesine zurnacı. Şarkı söyleyesi vardı.

İzmir’de “Kadın Festivali” başladı. 10 Mart Çarşamba günü bitecek…

Kadınlar sustu…

Pideler, peynirler…kurabiyeler,işi çok sorular, eski bir arkadaş geçti gitti…

Kadınlar konuştu…

Sevmek neymiş, sevilmek iyiymiş dedi…

Sevdi…