Bu yazımızı okurken özel müziğni de dinlemenizi tavsiye ederiz; 

Ses Klibi: Bu ses klibini oynatabilmek için Adobe Flash Player (Version 9 veya üzeri) gereklidir. Güncel versionu indirmek için buraya tıkla Ayrıca tarayıcında JavaScript açık olmalıdır.

Abdullah Agâh ÖNCÜL

Matka kanyonu; Makedonya‘nın başkenti Üsküp‘ün yaklaşık 15 kilometre güneybatısında bulunan, Treska Nehri’nin, Vardar nehri ile buluştuğu 50 kilometre kare alanı kaplayan doğal bir tabiat hazinesidir. Kanyonun genel görünümü, Treska nehrinin jeolojik dönemler boyunca yarattığı dikey erozyon sonucu 1000 metre yüksekliğindeki duvarların oluşturduğu sarp kayalıklar, patika yollardan ulaşılabilen müthiş bir göl manzaralı tablo sunmaktadır. Bu manzara, kuzeybatıda Osoj tepesi, güneydoğu ve doğuda Suva, Gora ve Vodno dağı gibi çok yüksek olmayan dağlarla Matka kanyonunu çevrelemektedir. Bu tepelerin alt kısımlarında ise derinlikleri 20 ilâ 176 metreyi bulan dünyanın en derin sualtı mağaralarını da bulundurmaktadır. Mağaraların geneli Türkçede Yüksek Tepe anlamına gelen Visoki Rid bölgesinin altında yer almaktadır. Bu bölgede bulunan on adet mağaradan en ünlüleri Vrelo, Krstalno ve Ubava’dır. Balkanlar’ın en derin sualtı mağarası olan, dünyanın da en derin sualtı mağaralarından biri olduğu tahmin edilen ve derinliği hâlâ tam olarak ölçülemeyen ‘Vrelo’ mağarasındaki çalışmalar halen devam etmektedir.

Kanyonun jeolojik gelişimini ve doğa açısından çok iyi korunduğunu da göz önünde bulundurarak, nadir bulunan kendine ait canlı türlerini bünyesinde barındırdığını söylemek mümkündür. Buraya gelen gezginler, bu kanyona özgü yüzlerce kelebek ve bitki türlerini inceleme ve fotoğraflama şansını da elde etmiş oluyorlar.

Matka kanyonu, yer yer sık çalılık orman olan ve yer yer de kayalık olan dik yamaçları sebebiyle ulaşımı zor bir konuma sahip olması tarih boyunca çok sayıda manastır ve kilisenin inşası için tercih edilen bir yer olmuş. Kanyonda, ortaya çıkarılan Ortaçağ yerleşim yeleri, kaleleri yanında, iki manastır ve 3 kilise de bulunmaktadır. 14. yy.da kral Marko’nun kardeşi Andrej tarafından yaptırılan, gölün hemen kıyısında yer alan St. Andrea manastırı, 13–14. yy. St. Nikola Şişevski kilisesi ve 14. yy. St. Nedela ile St. Bogorodica kilisesini barındıran ortaçağ kasabası Matka kanyonu çevresinde bulunan tarihi yapıların en önemlileri arasındadır.
Matka kanyonu, eşsiz değere sahip olan bu tarihi yapıları ile binlerce gezgin ve tarih meraklılarını bu yere çekiyor.

Üsküp şehir merkezine 20 dakika uzaklıkta bulunan Matka kanyonunda yapılacak şeyler:

-1937 yılında inşa edilen baraj gölünü görmek.
-Harika manzarayı seyretmek ve fotoğraflamak.
-Sade bir yürüyüşe çıkarak ortaçağdan kalma tarihi yapıları keşfetmek.
-Dağcılıkla ilgilinler için farklı parkurlarda farklı rotalarda heyecanlı kaya tırmanışı ve yürüyüşler gerçekleştirmek.
-Nehirde 30 TL karşılığında kano veya tekne turuna katılarak göl ve kanyon güzelliğini daha yakından görmek.
-Gölün kıyısında bulunan restoranda yerel lezzetleri ve Matka Gölü alabalığını denemek.
-Üsküp merkezden 8–10 derece daha düşük bir havada yazın piknik yapmak.
-Kanyondaki tek ve günün 24 saati hizmet veren otelde konaklamak.

(Üsküp’ten Matka Kanyonuna toplu taşıma, taksi ya da araç kiralayarak gelinmekte. Taksi ile gelmek 45 TL. 1TL = 40 DNR)