Bu yazımızı okurken özel müziğini de dinlemenizi tavsiye ederiz; 

Ses Klibi: Bu ses klibini oynatabilmek için Adobe Flash Player (Version 9 veya üzeri) gereklidir. Güncel versionu indirmek için buraya tıkla Ayrıca tarayıcında JavaScript açık olmalıdır.

Abdullah Agâh ÖNCÜL

Kosova Ovası’nın üzerinde ve Golyak Dağları’nın eteklerinde konumlanmış, tarihte 15 asıra tanık olmuş,  Priştine şehri 2008 17 Şubat’da Sırbistan’dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmiş ve Türkiye gibi birçok devlet tarafından tanınmış olan Kosova Cumhuriyetinin başkentidir. Osmanlı tarihinde de birçok dönemde kilit roller üstlenmiş bu güzel şehrin toprakları 1990ların sonunda kan ve gözyaşıyla sulanmıştır. Yugoslavya ve NATO arasında 1999 yılında meydana gelen savaştan sonra BM’nin kontrol merkezi olmuştur. Bu savaşlar sırasında Türk nüfus ağırlıkla Türkiye gibi farklı ülkelere göç etmiş, Kosova’da kalanlar ise azınlık durumuna düşmüşlerdir.

 

Bu şiddetli olaylar Priştine’deki Osmanlı eserlerinin ciddi zararlar görmesine sebep olmuş ve şehir savaş sonrası yeniden inşası ve kazandırılan yaşam tarzı ile Slav ve Batı tarzı bir anlayış hükmetmiş, İslamî karakter kazandıran Osmanlı kimliğinden kısmen uzaklaşmıştır. Bu sebeple de geçmişinden getirdiği tipik bir Balkan ve Müslüman şehri olmasının yanı sıra Avrupa kültürünü de yansıtmaktadır. Alışılmış bir başkent yapısıyla da karma kültürünü şehirde yaşayan Arnavutlar, Türkler, Boşnaklar, Sırplar ve Romlar’dan almaktadır.

 

Kosova’nın alışveriş, eğlence ve gece hayatı bakımından en canlı şehri olması için halen de tadilat halinde olan Priştine, genç nüfusu cezbeden büyük alışveriş merkezleri, kafeler ve eğlence mekânları ile de donatılmaktadır. Priştine Üniversitesi, Priştine Halk Kütüphanesi, Ulusal Tiyatro, Bakanlık Binaları ve Priştine Uluslararası Havalimanı ise şehrin idare, ticaret, eğitim ve kültür merkezi olduğunu göstermektedir.

 

Priştineli Mesihi gibi birçok divan ve halk şairi, ünlü şahsiyetlerinin yetişmiş olduğu bu şehirde 1389 Kosova Savaşı sırasında burada öldürülmüş Osmanlı Padişahı I. Sultan Murad Hüdavendigâr’ın türbesi de ziyaret edilebilmektedir. Diğer ziyaret merkezleri ise otantik çarşılar, Sultan Bayezid tarafından yaptırılmış Çarşı Camii, 200 yıllık saat kulesi, 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Sultan Murat Han Camii, Osmanlı Hamamı, Yaşar Paşa Camii ve Osmanlı konağıdır.