Bu yazımızı okurken, özel müziğini de dinlemenizi tavsiye ederiz…

Ses Klibi: Bu ses klibini oynatabilmek için Adobe Flash Player (Version 9 veya üzeri) gereklidir. Güncel versionu indirmek için buraya tıkla Ayrıca tarayıcında JavaScript açık olmalıdır.

Fatih KOCA

“Peri Masalı” Kalesi Neuschwanstein, Bavyera’nın ve hatta dünyanın en çok bilinen ve fotoğraflanan yapılarından. Disneylandlar’ın simgesi Uyuyan Güzel Kaleleri’nin de esin kaynağı. Neuschwanstein’a Münih’ten rehberli otobüs turlarıyla ya da trenle gidilebiliyor. Tren seçeneği elbette gezginin tavsiyesi! Münih’ten başlayan tren yolculuğu Bavyera kırsalında keyifle geçirilen 2.5 saatten sonra, Fussen’de sona eriyor.

Ünlü Romantik Yol’un en güney şehri olan Fussen, Alman Demir yolları Deutsche Bahn’ın da son istasyonu. Alp dağlarının eteğinde, Avusturya sınırında, yaklaşık 15.000 nüfuslu bir Orta Çağ şehri. Yanı başındaki Neuschwanstein Kalesi’ne her yıl gelen yaklaşık 3 milyon turistin birçoğu fark etmeden ve keşfetmeden geçiyor bu şirin şehri.

Alp dağlarının sularıyla beslenen Lech nehri kenarında kurulu Fussen. Lech nehrinin yanındaki tepede Bavyera’nın en iyi korunmuş Gotik Kalelerinden biri olan Hohes Schloss (Yüksek Kale) var. Kale bölgesinde Raadhuis (Belediye Binası) ve St. Mang Manastırı bulunuyor. St.Mang Manastırı’nın tarihi 9. yüzyıla kadar uzanıyor. Kalenin yanındaki Spitalgasse caddesi üzerindeki Heilig Geist Spitalkirche (Kutsal Ruh Hastanesi Kilisesi), etkileyici bir ön cepheye sahip.

Fussen’in Orta Çağ’dan kalma caddelerini arşınlamak çağlar öncesine götürüyor insanı. Bu caddelerin en güzeli ve en canlısı Reichenstraße. Reichenstraße birçok kafeye, restorana, mağazaya ve hayli güzel bir kale manzarasına sahip.

Almanya’daki Türk varlığı bilinen bir gerçek. Ama Alp dağlarının eteğinde, tren yolunun son istasyonunda bulunan bu küçük şehirde Mardin Kapı Market’e rastlamak, dükkanlarında “Sahibinden Satlık” yazısı, duvarlarında “Kartal Penchesi” yazılarını görmek ve binin üzerinde Türk’ün yaşadığını öğrenmek yine de bir şok etkisi yaratıyor.

Neuschwanstein Kalesi, Fussen’e yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta, Hohenschwangau köyünde yer alıyor. Hohenschwangau’da Neuschwanstein Kalesi’nin yanında, Hohenschwangau kalesi de bulunuyor. Buraya ulaşmanın en keyifli yolu, tren istasyonunun yanındaki bisikletçiden kiralanan bisikletlerle yolculuk etmek. Hohenschwangau’ya yaklaştıkça, her pedalda daha fazla büyülüyor peri masallarının kalesi.

Kral II.Ludwig, hayranı olduğu opera bestecisi Wagner’in onuruna yaptırmış Neuschwanstein ’i. Uçuk hayallerini gerçeğe dönüştürmekten ötürü, deli damgası yemiş Kral. Hayallerinin doruk noktası olan Neuschwanstein ’de yakalanıp, Berg Kalesi’ne sürgüne gönderilmiş. Bir kaç ay sonra kendisine deli raporu veren psikiyatrist ile birlikte sığ bir suda boğulmuş halde bulunmuş. Esrarengiz kralın ölümü de hala gizemini koruyor!

Neuschwanstein ’i anlatmaya kelimeler kifayetsiz. Örneklerle; İshakpaşa’nın kartal yuvası konumu, Sümela’nın doğası, Dolmabahçe’nin ihtişamı… Sarp bir tepenin üzerine kurulu Kale’nin her bir köşesi mükemmel manzaraya sahip. Bir yanından, Forggen gölü, diğer yanından Alp gölü ve Hohenschwangau kalesi görünüyor.

Neuschwanstein ’ın en güzel fotoğraflandığı yerlerden biri, hemen üzerindeki Marien köprüsü. Marien köprüsünü geçip yanındaki dağa tırmanarak daha yüksekten izlemek de mümkün Neuswanstein’i.

Hohenschwangau Kalesi, Neuswanstein ile Alp gölü arasında bulunuyor. 19. yüzyılda yapılan bu kalede geçmiş Kral II.Ludwig’in çocukluk yılları. Kayda değer güzellikte bir mimarisi olmasına rağmen, Neuschwanstein ’in yanında bir hayli sönük kalıyor.

Neuschwanstein ve Hohenschwangau Kaleleri’nden sonra, doğal güzelliklerle dolu Bavyera Kırsalı’nda pedallamaya başladım. Arada, sadece 3 kilometre uzaklıktaki Avusturya’ya da uğradım. Ayrılma vakti geldiğinde, Neuschwanstein ’i, Fussen’in Orta Çağ dokusunu, Bavyera’nın muhteşem doğasını bırakıp da Münih’e geri dönmem son derece zor oldu.